4 Şubat 2009 Çarşamba

pazar günü seni kilisede göremedim tuğçe?

çok değil, 4 sene önce hristiyan olarak yunanistan'a yerleşen, akabinde de ismini bulamadığım yunan bir kimse ile hayatını birleştiren yabancı gelin tuğçe, eşinden boşanma kararı almış ve apar topar türkiye'ye dönmüş. daha da gitmez atina'ya heralde.

buraya kadar normal. işin enteresan yanı, tuğçe türkiye'ye dönmekle yetinmemiş; yeniden müslüman olmuş. baya böyle kelime-i şehadet getirmiş.

lan çok güzel? sanki ortada çizgi var, bir tarafı islamiyet bir tarafı hristiyanlık. pazarları hristiyansın şaraplar dolmalar, bayramlarda müslümansın şekerler çikolatalar, baktın ikisi de işine gelmedi hoop anında başka bir kafileye; bütün kutsal kişiklerle yakınsın, kankasın bir kere. hepsini tanıyorsun. günün birinde isa'ya da işin düşebilir neticede.

şayet karşımda bir it çalışanı olsaydı bu olan biteni tanımlamak için kullanacağım tabir bug abuse olurdu. gülünürdü de ha, prim yapardı yani.

işte bakınız, parayla imanın kimde olduğu belli olmuyor mümin kardeşlerim. hal böyle olunca ben de tuğçe'yi allah'a emanet ediyor (hayır uslu durmuyor çünkü emanet etmeyince, popüler inanışları bitirince sonsuz boşluğa düşecek kız) ve işime dönüyorum.

takdir de ediyorum ama bir yandan. unuttum sanılmasın.

0 comments: