16 Şubat 2009 Pazartesi

hünkar beğendi

bütün sebzeler yeşil, kırmızı falanken patlıcan gibi siyah bir sebzenin -evet canım patlıcan siyahtır ve mor diyen açıkça şuursuzdur! gülme!- alabileceği en güzel haldir hünkar beğendi.

hikayesini bilmiyorum ve beğenen hünkar ile şahsen tanışmışlığım yok ama isminden yola çıkarak kabaca kendisinin bir akşam yemeği sırasında alelacele uydurularak servis edildiğini ya da daha makul olacak şekilde; deneysel bir çalışma olarak sunulduğunu düşünebiliriz sanırım. iki ihtimalde de riskli bir hadise.

yani düşünsene ben hünkarım, devletliyim, cihan imparatoruyum. öküzün biri akşam yemeği diye önüme kıymalı patlıcan koymuş. hadi beğenirsem tamam da, ya beğenmezsem? tiz vurun kellesini deyip sonra hemen karar değiştirir, ya da yok yok dayaktan gebertin ibneyi diye düzeltirdim şahsen. terbiyesize bak?

bak işte bu anlamda, gerek taşıdığı risk; gerek ise eşssiz lezzetinden ötürü takdire şayan, uğruna prangalar eskitilesi bir yemektir hünkar beğendi. tabii benim hikayelerimden bir tanesini kabul etmeniz durumunda geçerli bu. ben yıllardır böyle düşünürüm hünkar beğendi hikayesini ve ağzıma attığım her lokmada da tebrik ederim ilk uyduranı.

gerçek çoğnulukla tatsızdır ya hünkar beğendinin aksine, işte o sebeple hiç merak etmedim asıl hikayesini. hem benimki gayet güzel. eğlenceli de.

akşam yemeğine 20 dakika kala mutfakta yaşanan o karmaşayı düşünsene, yaptığın yemeği padişah yiyecek ve ilk defa denenen bir şey hazırlıyorsun.

hünkar beğendi risktir.

(bkz: risk nedir sorusu için mezun olamamak/@thug love)

0 comments: