1 Kasım 2008 Cumartesi

yeni bir kasım..

aslında kolay kolay kaybetmem, zinhar vazgeçmem de lakin; vazgeçmeyi de bilmek gerekiyor bazen. işbu sebepten olacak ki, haksızlıkları, söylemek istediklerimi ve hatta söylemem gerekenleri bile susuyorum nicedir. ironik aslında; bir zamanlar susadığın şeyler, günün birinde susma sebebin oluveriyor. hayat.. deyip geçiyor, alışıyorsun bir zaman sonra.

ancak bazen, aradan geçen onca zamana, değişen tüm o şartlara, gidenlere ve hatta kalanlara rağmen yine düğümleniyor boğazın. yine yorgun hissediyor, yine özlüyorsun eskiyi, eskileri ya da eski günleri. şimdi sustuğun o haksızlıkları ve söylemen gerekenleri düşünüyor, haksızlığı haykırıp hakkını istemek geçiyor aklından ama bu defa da asla geri gelmeyecek üçüncü şey; geçen zaman engel oluyor, başladığın yere dönüyorsun.

doğduğum ay olmasına rağmen kasım böyle bir ay benim için. cezalı ağaçlar vardır ya hani askeriyede hep anlatılan; hah işte, kasım da aynen öyle bir ay bence. yeniden sevemiyorum kasım'ı. ne yumuşak renkleri ne de hüznü çekici gelmiyor bana epeydir.

sevmiyorum kasım'ı zira bugün -ajandamdan- kopartılmış her yaprak o ahlaksız kasım'dan bir parça aslında.

sevmiyorum kasım'ı..

0 comments: