16 Temmuz 2008 Çarşamba

ekşi sözlük'ten arındım!


hemen aşağıda söylemiştim ya sözlükten arınmak istiyorum diye, arındım. üstelik beklediğimden çok daha kolay oldu.

bakın şunları sordum kendime;

- entry yazma aşkıyla yanıp tutuşuyor musun?
hayır.

- pazartesi sabahları haftanın en beğenilen entrylerini düzenli olarak takip ediyor musun?
yoo.

- her pazartesi sabahı haftanın en beğenilen entrylerini okumadığında haftanın kötü geçeceğine mi inanıyorsun?
sence?

- aklına durup dururken mesajlarını, başlığını, badi entrylerini ya da yan siteleri kontrol etmek mi geliyor?
neredeyse bir yıldır sözlük yazarı olduğum bile gelmiyordu aklıma.

- ekşi sözlük, komünite olarak üye olmaktan mutlu olduğun bir yapı mı?
asla!

- ekşi sözlük, katılımcıları itibariyle bugüne kadar savunduğun ne kadar değer yargın varsa hepsini baş tacı etmiş sağlıklı ve dejenerasyondan uzak bir ortama mı sahip?
mümkün değil.

- ekşi sözlük'te eğleniyor muydun?
çook.

- ekşi sözlük'te eğleniyor musun?
ı ıh.

- ekşi sözlük yazarı olduğun sürece keyfini kaçıracak insanlarla muhattap olmak zorunda kalacak mısın?
evet yaa..

- artık ekşi sözlük'e login olduğunda manasız bir rahatsızlık hissediyor musun?
kesinlikle!


cevaplar doğrultusunda yapmam gereken şey çok açıktı. önce "acaba bir yıl kafa izni alsam rahata erer miyim?" diye düşündüm ama sonra uzun süreli de olsa geçici bir çözüm olduğuna karar verdim. hal böyle olunca yazdım şifremi, tıkladım "elveda ay, elveda feza" butonuna ve sözlük beni coldplay - the scientist'in şu dizeleriyle uğurladı;

nobody said it was easy
it's such a shame for us to part
nobody said it was easy
no one ever said it would be this hard
oh take me back to the start


ve bitti!
hayatımın hiçbir dönemimde nick olarak kullanmadığım ve açıkçası hiç sev(e)mediğim byron karakterinden kurtulmanın verdiği tazelikle bir sigara yaktım, derin de bir nefes aldım.

ekşi sözlük, 4 koca yıl boyunca bana çok güzel şeyler öğretti, leziz insanlarla tanışmama ve hatta bazılarıyla hayatımı paylaşmama vesile oldu. idari, teknik ve fikri (fikir değil, fikri bak) olarak da her zaman başarılı bulduğum ancak asla kendimi ait hissetmediğim/hissedemediğim bir yerdi; bitti!

şimdi şu byron etiketinden tamamen kurtulmaya yalnızca önceden verilmiş bir iki organizasyon sözü, bir de küçücük bir vefa borcu kaldı.

ekşi sözlük yazarı olmayı özler miyim ya da ekşi sözlük'e geri dönmek için herhangi bir çaba içerisine girer miyim; zannetmiyorum.

peki bundan sonra ne yaparım, neyi; nereye yazarım; bilmiyorum. yalnız bunula birlikte bildiğim bir şey var; artık bir sözlükçü olmadığıma göre ekşi sözlük'ün şu meşhur dejenere ilişki çıkmazlarıyla ilgili bol bol eleştiri yapabilirim. ki yaparım!

geçmiş olsun!

3 comments:

dünya kavuniçi dedi ki...

ulan allahsız karşim! arılık duruluk iyidir tabtabii de, böyle mi olcaktığğ diyorum sadece. neyse sen iyisini bilirsin. (ben de kafa izni aldımsdfhj)
sevgineeer...

-gusi

Göktuğ dedi ki...

ya bo$ver be bebek, iyi oldu boyle. rahat oldu, dingin oldu.

haberle$elim, goru$elim.

dünya kavuniçi dedi ki...

görüşelim karşim, benim sınavlarımın eli kulağında ha bitti ha bitiyor. haber ederim :')